Ron Faucheu

Seçim kampanyası yöneticisinin işi en zorudur. Modern ve karmaşık kampanyalarda, yöneticiler her türlü öneriden haberdar olmak, sayısız detaylı bilgiyi elde tutmak ve her zaman büyük resmi yakalamak zorundadırlar. Adaya güvenmek ve kampanyanın her unsurunun birbiriyle işbirliği içinde yürütmek, kampanya yöneticisinin en önemli gereksinimleridir. Burada, kampanyayı yürütecek yöneticilerin dikkatlice izlemeleri gereken 10 kuralı sizlerle paylaşmak istiyorum.

1. Adayı Dinleyin

Gerçekten dinleyin. Kampanya yöneticileri, yürüttükleri kampanyanın uzmanı olduklarını düşünürler. Birçoğu da esasında uzmanıdırlar. Ne var ki, bu demek değildir ki her konu hakkında adaylardan daha çok bilgiye sahip olsunlar. Akıllı yöneticiler, asla adayın bilgi ve sezgilerini küçümsememeli, özellikle söz konusu aday deneyimli ve daha önce zor seçimler kazanmış birisi ise… Bazı yöneticiler, adaylardan gelen taktik veya stratejik önerilere karşı önyargılıdırlar. Böyle durumlarda, fuzuli bir şekilde alıngan davranırlar, bunu kendilerinin izlenmesi olarak algılar ve ikinci bir göz tarafından izleniyor olmaktan nefret ederler. Ancak, bu bir hatadır. İlk bakışta adayın söylediği yanlış gibi gözükse de, kampayanya yöneticisi, adayı her zaman dinlemelidir. Bir konunun derinine inmeye gönüllü olduğunuz zaman beklenmedik ve cevher niteliğindeki muhteşem tavsiyelerin orada olduğunu göreceksiniz.

2. Gerçekten oy verecek olanları dinleyin, sadece siyasetin içindeki insanları değil

Deneyimli yöneticiler için seçmenler ile konuşmamış olsalar dahi beklentilerinin ne olduğunu bilmek oldukça kolaydır. Ancak, iyi bir kampanya yöneticisi, kendisini seçim bölgesinden soyutlamaz. Dışarı çıkmak, insanlarla kucaklaşmak, onlarla konuşmak, fikirlerini dinlemek ve değişen ruh hallerini tartabilmek iyi bir kampanya yöneticisinin yapacaklarından bazılarıdır. Bunun için seçim yoklamaları önemlidir keza hedef çalışmaları da. Ne var ki, seçmenin söyledikleri eğer birileri tarafından dinlenmiyorsa bunların hiçbir kıymeti yoktur. Bu, adayın yakın çevresi ve ailesine kadar genişletilerek sağlanabilir. Siyasetteki deneyimi sınırlı veya hiç olmayan ancak adaya yakın olan kişiler, genellikle bir kampanyanın yürütülüş biçimini eleştirebilir veya bir dolu fikir ile bir şeyleri çözebileceklerini düşünebilir. Bu insanların bazı fikirleri biraz anlamsız veya işe yaramaz gözükebilir ama içlerinden bazıları da hiç fena fikirler olmayabilir. Bu kişiler, aday için en iyisini gönülden isteyen ve seçim kampanyasını yürüten ekibin dışından baktıkları için yeni bakış açısı getirebilen kişilerdir. Çünkü onlar seçmenlerin yaşadığı yerlerden gelen kişilerdir.

3. Bütçeye dikkat edin

Daha evvel yapmış olduğunuz kampanyanın şimdikine etki etmesine izin vermeyin. Yepyeni düşüncelerle gelin. Ayrıca, iş bütçelemeye gelince, öncelikleri düşünün. Bir kampanya için milyon tane iyi fikri bulabilirsiniz ama bunlar esas hedefe ulaşma noktasında kampanyanızdan ilgisiz olabilirler. Bilgelik neyin önemli, neyin önemsiz olduğunu bilmektedir. Kazanmak için mutlak biçimde ihtiyaç duyduğunuzu bulup çıkarmak ve onu bütçelemek önemlidir. Eğer bir şey kazanmak amacıyla hazırladığınız kampanyanıza katkı sağlamıyorsa, kesip atın. Birçok harcama teşebbüsüne hayır demeyi göze almak pahasına, basmakalıp bilgeliğin veya siyasi geleneklerin sizi önemli işleri yapmaktan alıkoymasına izin vermeyin. Seçim gününe doğru dosdoğru bir yol vardır ve bu sizin bütçenizden geçmektedir.

4. Düzenli toplantılar yapın ve katılımı sağlayın

Kampanya yöneticisi, finans ekibi, saha çalışması ile politik alanda çalışan kampanya görevlilerinin düzenli bir iletişim halinde bulunması önemlidir. Düzenli toplantılar ayarlanması ve konferans düzenlenmesi gereklidir.(Bunlar; haftalık, günlük ya da aylık olmalıdır.) Bütün bunlar yapıldıktan sonra takvime uyulması konusunda baskıcı olun. Kampanyalarda çalışan (maaşlı personel, danışmanlar veya gönüllüler) şunu bilmelidir ki bir toplantıya kaçırmak sadece nezaketsizlik değil aynı zamanda uygunsuzluktur. Uygulanabilir bir takvim hazırlamak ve kampanyada çalışan herkesin onlardan talep edilenlere uymalarını sağlamak kampanya yöneticisinin görevidir. Bu demek değildir ki siz adayın keyifini kaçırmak için sonsuz ve zayıflatan bir düşünce içindesiniz. Tam tersine bu, sizin kampanyada meydana gelen “tarafsızlık sorununu” ortadan kaldırmak amacıyla yaptığınız bir şeydir. Kampanyayı iyi yönetmek de bundan ibarettir. Ateş altında kalan en zeki adayların bile yapmakta zorlandığı bir şeydir tarafsız olabilmek. İşte bu yüzdendir ki adaylar, iç veya dış güçlerin kampanyayı rayından çıkarma girişimleri olduğunda, güçlü ve korkusuz kampanya yöneticilerinin varlığına ihtiyaç duyarlar.

6. Hatalı olabileceğine inandığınız varsayımları önceden sorgulayın

Hiç bir şartla kaybetmeyeceğini ön gören bir adayın, bu iddiası sorgulanmalıdır. Kampanyadaki rakibinizin hiç bir şekilde sahadan çekilmeyeceğini iddia eden bir strateji takımı sorgulanmalıdır. İyi bir biçimde disipline edilmiş kampanya mesajlarını almayan seçmenlerin, parçaları kendilerinin birleştirerek oyu vereceğine inanan kampanya çalışanları sorgulanmalıdır. Bir kampanyayı yukarıya taşıyan bazı kaideler vardır. Bir öngörü ne kadar mühimse onu sorgulayıp çürütmek de o kadar zordur. Bir kampanya yöneticisi yanlış kararlara imza atmamamak ve çok önemli hatalar yapmamak için zayıf kalmış öngörüleri sorgulamak zorundadır.

7.Çok çalışın ama kendinizi de öldürmeyin

Bir kampanya yönetmek 7 gün 24 saat süren bir faaliyettir. Kampanya yöneticileri fiziksel olarak tükenmiş veya zihinsel olarak durgunlaşmış bir hale gelmemelidir. Burada çanlar yalnızca kampanya yöneticisinin sağlığı için değil, aynı zamanda kampayanın performansı için de çalmaktadır. Yöneticiler kendilerine zaman ayırmalıdır. Bu, bir sabah molası, uzun bir öğle yemeği, huzurlu bir yürüyüş veya haftasonu dinlenmesi şeklinde olabilir. Yöneticiler ayrıca yediklerine dikkat etmeli, iyi bir uyku çekmeli, alkol tüketiminden uzak durmalı ve bir gariplik hissettiklerinde tıbbi yardım almadır. 20’li ve 30’lu yaşlardaki kampanya yöneticilerinin şunu iyi anlaması gerekir; fiziksel olarak yıpranmanın ve kampanyadan dolayı hırpılanmanın sonu ölüme kadar gidebilir.

8. Her şeyi gözden geçirin

Eğer her şey itinayla gözden geçirilmemişse, hiçbir şey kampanya merkezlerine bırakılmamalıdır. Büyük kampanyalarda, araştırma direktörü bütün kampanya materyallerini, mektupları, toplu e-postaları, konuşma metinlerini, basın bültenlerini, broşürleri ve telefon dökümlerini titiz bir şekilde elden geçirmelidir. Bir kampanya stratejisti, siyasal itibar açısından bütün hepsine bir göz gezdirmelidir. Kampanyalarda, adımlar hızlı atılır. Küçük hatalar, bloglar ve medya tarafından alınır ve büyütülür. Sizin ilettiğiniz toplumsal mesajlara ve ürettiğiniz materyallere ekstra ilgi gösterilmelidir. Hataların araştırmasını başlatmak ve günlük düzeltmeleri yapmak konusunda israrcı olmak, kampanya yöneticisinin işidir.

9. Parayı izleyin

Kampanyalar geçici ve kısa bir süre için bir araya getirilmiş organizasyonlardır. Her şey çok hızlı ilerler. Gelir kalemleri belirsizdir. Her şey nakit olarak ödenir. Para yönetimi son derece kritiktir. Bu yüzden kampanya yöneticileri “parayı izlemek” zorundadırlar. J. Paul Getty’nin bir defasında söylediği gibi; “Siz kuruşlarla ilgilenin, liralar kendi başlarının çaresine bakarlar… ” Bu bütün kampanyalar için geçerlidir, hatta iyi finanse edilenler için bile.

10. Tetiği çekin

Bazı kampanyalar “toplan ve tartış”, “tartış ve toplan” şeklindedir. Kararlar ertelenir ve ertelenir. Deneyimli kampanya yöneticileri sonu olmayan analizlerle karar verme sürecinin felce uğratılmasına izin vermezler. Ne kadar, kamuoyu yoklaması yaparsanız yapın, ne kadar uzmanlardan danışmanlık hizmeti alırsanız alın veya yapılan uyarıları dikkate almış olursanız olun, kampanya yöneticileri belirsizliği aşması gereken ve tetiği çekmesi gereken kişilerdir. Eğer zamanlama her şeyse, hareketsizlik ölümcül olabilir. Napoleon bir keresinde demiş ki; “Ben savaşlar kaybedebilirim ama zaman kaybedemem…” Bu kampanya yöneticilerinin kulağına küpe olması gereken bir tavsiyedir.

Bu 10 kuralın her birinin seçim savaşının en sıcak olduğu anlarda gözden geçirilmesinin yararı büyük olacaktır. Bu yüzden disiplinli ve uyanık olunması önerilir.

Çeviri: Sarp Tunçay

Kaynak: http://www.winningcampaigns.org/Articles/Ten-Life-Saving-Rules.html

Ron Faucheux kimdir?

“Running for Office” adlı kitabın yazarı ve “Winning Elections” adlı e-derginin editörüdür. Siyaset stratejisti ve analisttir. Dr.Faucheux, George Washington Üniversitesi Siyaset Yönetimi Yüksekokulu’nda ders vermektedir.