“Cumhuriyet’in ilk yıllarında kadının “siyasal” ve “kamusal” bir özne olarak toplumsal alanda varlık bulma biçimi, Kemalist modernleşmenin siyaset yapma tarzının “semptomatik” sınırlılıklarını da ortaya koymaktadır. Kadının kamusal alanda varolma durumu, sözünün hükmünün sınırlılıkları, kadına atfedilen roller, sadece kadının siyasal katılımının göstergeleri değil, aynı zamanda, “halkın” siyasal katılımının sınırlılıklarını da ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmada, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarının iki etkili entelektüel figürünün tahayyülünde kadının kamusal alanda görünürlük kazanmasının sınırlılıkları incelenmektedir…”

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinden Dr. Tezcan Durna’nın “Kültür ve İletişim” (2008 yaz) dergisinde yayınlanan bu özgün çalışmasının tam metnine, aşağıdaki başlığın üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz:

Türk Modern/Muhafazakâr İmgeleminde Kadının Kamusal Varlığının Sınırları: Falih Rıfkı Atay ve Peyami Safa Örneği