İletişimin stratejik yönetimi hayatımızın her alanında çok önemli fonksiyonlar üstlenmektedir. Bireylerin kendi iletişimi başta olmak üzere, şirketlerin iletişimi, hatta siyasal iktidarların, devletlerin iletişimi mutlaka “yönetilmeye” ihtiyaç duymaktadır.
“Yönetilmeyen iletişim” etkili sonuçlar doğuramaz, böyle bir beklenti hayalcilikten öteye geçemez.
İletişim yönetimi “stratejik değeri” olan bir kavramdır ve doğru taktik/yöntem izlenmesini gerektirir.
İletişimin stratejik yönetimini beceremeyen kişiler hedefledikleri kariyere ulaşamazlar, siyasi partiler seçimlerden başarıyla çıkamazlar, seçimlerde başarılı olmuş partiler iktidar koltuğunda iletişimlerini yönetemezlerse, başarılı icraatlar ortaya koyamazlar.
Seçimlerden başarıyla çıkmanın ülkeyi yönetmek için yeterli olmadığı herhalde yaşanan olaylara bakıldığında bugün daha iyi anlaşılmaktadır.
Kanun yapmak, yönetmelik yayınlamak, bürokrasiye adam tayin etmek devleti yönetmek için yeterli olmamaktadır.
Devleti yönetmek için kanaatimizce önce iletişimi yönetmek gerekmektedir.
İletişimin stratejik yönetiminde empati, sempati, adalet ve eşitlik duygusu, yardımlaşma, cesaret, kararlılık, yoğun çalışma, stratejik vizyon geliştirme, proje üretme vardır.
İletişimin stratejik yönetimi farklılıkları yönetebilme zekası ile Devlet aklını doğru kullanma becerisi gerektirir.
Eğer; “niçin toplumsal mutabakat tam olarak sağlanamıyor, devletin kurumları ile uyum içinde çalışılamıyor, ülkede gerginlik ortamı bir türlü sona erdirilemiyor?” sorularının cevabını arayan birileri varsa onlara, stratejik iletişim yönetimlerini yeniden gözden geçirmelerini öneririm.