“Enformasyon teknolojisi, değişimi insanlar tarafından daha önce hiç oluşturulmamış bir ölçekte küreselleştirmekte ve yerelleştirmektedir. Enformasyonun insanlar ve kurumlar üzerindeki etkisi, psikolojik ve sosyal istikrarın derin ve istikrarsız temel veçheleridir. Bu istikrarsızlıkla ilişkili olan ve sınırlı kaynakları ele geçirmek amacıyla hiç durmaksızın devam eden rekabet olgusu üzerine kurulu ekonomik sistemimiz ise, küresel sürdürülebilirlik endişelerinin gündeme getirdiği bir meydan okumayla karşı karşıya bulunmaktadır. Bu gelişmelere karşı verilmesi gereken cevap ise, hem ahlâki hem de enformasyonel gerçekliğin açık bir biçimde sergilenmesini sağlayan ve insanların, başlamış olan değişim sürecine katılmalarını mümkün kılan iletişim etiği disiplininin içinde yatmaktadır.
İletişim Etiği Enstitüsü’nden Robert Beckett’in makalesinin tam metnini Ersoy Kontacı’nın çevirisiyle sunuyoruz sizlere… Daha önce “İletişim” dergisinde yayınlanan bu önemli makalenin tam metni için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız: