Doç.Dr. İlya Bıkov

 

Modern koşullarda J. Bennett’in “Yeni siyasi kurumlar meydana çıkmaları için coğrafi alandaki faklılıklardan daha çok bilişim fezası alanındaki farklılıkları kullanıyorlar,” düşüncesini destekler eğilimler gözlemlenmesine rağmen, görünüyor ki, küresel internet setinin ortaya çıkışı tüm dünyada jeopolitik durumu etkilemektedir[1].  Bu, son zamanlarda bu çerçevede,  uluslararası arenadaki en üst yönetim kademelerine kadar uzanan şiddetli tartışmanın ortaya çıkışıyla bağlantılıdır.[2]

İlk jeopolitik yön küresel ağın tarihsel oluşum şartlarıyla ilgilidir. Siber-ağın oluşum tarihi büyük coğrafi açılımları ve Avrupa’nın önde gelen ülkeleri tarafından yapılan küresel koloni işgallerini hatırlatıyor. Yeni toprakları ilk bulanlar bu toprakları anaülkeye birleştirme ve iktisadi işletme hakkına sahiptiler.Günümüzde de ABD hükümetinin herhangi bir anda bir diğer ülkenin alan adını “kapatabildiği”  ve yine bu ülkede internet servislerini kullanılamaz hale getirebildiği eğilimler siber-dünyada gözlenmektedir.  Örneğin, Irak Savaşı sırasında, Amerikan hükümeti Irak’a ait olan “ik” in geniş kullanımını birçok kez engellemiştir.[3] Bugün, alan adlarının yönetimi 1998 yılında kurulan  “Internet Adres ve Sayılar Teşkilatı”  (Internet Corporation for Assigned Names and Numbers) adlı Amerikanı’n ticari olmayan kuruluşu tarafından gerçekleştirilmektedir. Fakat, bu ticari olmayan kuruluş Amerikan Ticaret Bakanlığı’yla yaptığı anlaşmadan dolayı gerçekte Amerikan hükümetinin bir parçasıdır. Amerikan Ticaret Bakanlığı bu kurumun etkinlikleriyle ilgili herhangi bir kararı veto etme hakkına sahip olduğu için, Amerikan hükümetinin kurum üzerindeki etkisi büyüktür.

Birkaç yıldır, “İnternet Adres ve Sayılar Teşkilatının“ bu görevinin Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında uluslar arası bir kuruluşa devri tartışılmaktadır. Muhtemel isim olarak da “Uluslararası Telekomünikasyon Birliği” üzerinde durulmaktadır.[4] 

Gayet açık ki, siber dünyaya ilk açılan ülke, geri kalan ülkeleri aldığı kâr payı konusunda ikna etmekte oldukça başarılı oluyor. Buradaki Amerikan egemenliğini sadece alan adı yönetiminde değil, alan adı kullanımındaki Latin alfabe sisteminde de görmek mümkündür. Bunun yanında, İngilizce internet iletişiminde son zamanlara kadar hâkim dil konumundadır. Günümüze kadar bütün teknik terminoloji bu dilin hâkimiyetindedir. Ayrıca Amerikan bilgisayar, telekomünikasyon donanımı ve temin programı üreticileri de daha fazla ayrıcalık elde etmişlerdir. Belirtmek gerekir ki, mevcut durum dünyanın çoğunluğu için uygun olan bir durum değildir. Özelikle Rusya birçok kez alan adlarında Kiril alfabesinin kullanımına yönelik teklif sunmuştur. Son olarak Fransa, ulusal alan adının devletlerin egemenliğinin tamamlayıcı bir unsuru olduğunu belirterek, alan adı yönetiminin uluslararası bir kuruluşa devrini desteklediğini belirtmiştir.[5]

Küresel internet ağının ikinci jeopolitik yönü, sayısal adaletsizliktir.  “CIA (Dünya) Gerçekler Kitabı” na göre 2007 yılında dünya nüfusunun sadece %16’sı internet erişimine sahiptir.[6] Dünya nüfusunun %16’sını karşılamasına rağmen, internet sağlayıcılarının %90’ı gelişmiş ülkelerdedir.[7] I. Ramone’ye göre “internetin yükselişi, uluslararası politik arenada kuşak çatışmaları üreten,  “zenginler ve fakirler arasında yeni adaletsizliklere yol açmaktadır[8].” Düşünülmesi gereken bir konu da, iletişim kopukluğu sorununun, ekonomide ve sosyal gelişim seviyesinde insanı isyan ettiren adaletsizlikler menşeli çok derin köklerinin olmasıdır. Örneğin, “dünyada 2 milyar insan elektrikten mahrumdur”[9] ve dünya nüfusunun en zengin beşte biri dünya kaynaklarının %80’ini kullanırken, dünya nüfusunun en fakir beşte biri ise %0.5’inin bile kullanımına ulaşamıyor.[10]

Aralarında Vallerstajna’nın da bulunduğunu özellikle belirtmemiz gereken bazı teoristlerin görüşüne göre, uluslararası ilişkilerin modern sisteminin oluşumu kapitalist üretim sistemiyle kopmaz bağlara sahiptir.[11] Bundandır ki, modern sistemin temeli özünde ticari bir süreçtir. Nitekim, geleceğin en önemli branşlarından biri kitle elektroniği olacaktır. Multimedya üzerindeki kontrol; politik, teknolojik, endüstriyel ve kültür planlarında stratejik bir alan oluşturmaktadır.[12] Ayrıca, jeopolitik baskının tamamlayıcı unsuru olan orduyu da unutmak imkansızdır[13]. İnternet hiç kuşkusuz, enformatik savaşları da içine alan yeni uluslararası çatışmaları, ağ savaşlarını ve hacker saldırılarını da etkiliyor.  Klasik jeostratejik görüşe göre,  jeopolitik ayrışmanın temelinde; koordinasyon  ve silahlı birlikleri nakletme imkanı ile çok sıkı bağı olan komünikasyon araç-gereçlerinin ve değişimlerinin etkisi olduğunu hatırlıyoruz[14]. Bu yüzden internet gelişim düzeyiyle yeni jeopolitik alanlar çizmek mümkündür. Örneğin, Kastelsa’nın kitabında verilen haritaya göre, 1991 yılın Haziran ayında, Asya, Afrika ve Güney Amerika ülkeleri dünya sahnesinde yer almıyor.[15] Bu arada internetin de kendi varlığını Amerikan Savunma Bakanlığı’ndaki İleri Araştırma Projeleri Ajansı’ndaki birtakım askeri araştırmalara borçlu olduğunu unutmamamız gerekir.[16]

60’lı yıllarda, Amerika ilk kez nükleer saldırı tehdidiyle karşılaştığı zaman, (herhangi bir merkezden yönetilmeyen)bağımsız internet ağı fikri ortaya atıldı.   Böyle bir ağ, askeri, bilimsel ve eğitim kuruluşlarının bilgisayarlarını birleştirebilirdi. Bağımsız ağ fikrini ortaya atanların planında, nükleer saldırı durumunda, bir veya birkaç bölümün çalışma kapasitesi ve kontrol edilebilirliği kaybedilmemeliydi. Bu amaca sadece internet ağının birimleri arasında çoklu bağlantı varsa ulaşılabilirdi. Modern jeopolitik konumunda, Rusya’nın, enformatik-iletişimden yararlanması başlangıç seviyesindedir. Nitekim, geleneksel jeopolitik konseptte yazarların birçoğu bu olguya gereken önemi vermemektedir.[17]

Ayrıca, uluslararası ilişkilerde internetin mevcut hakimiyetini ele alan oldukça cesur düşünceler de vardır. Örneğin Mitrafonov, “internetin bilgi alanı geçerliliğimizin gerçek silüetini yaratmak için yeterlidir ve yaratmaktadır…..İnternetin güçlü olanakları… Dünyanın yeni imajını sunmasına izin veriyoruz…İnternette inşa etmeliyiz ve koşut dünyanın kendi yayınını vermeliyiz. Bundan başka bir strateji bizi kaybetmeye mahkum edecek. İnternette uzmanlaşma Rusya’nın gelecek gelişiminin anahtarıdır.[18] Kanaatimizce, jeopolitik gelişimin modern çizgilerini, küresel internet ağının haricinde düşünmek imkansızdır.

Çeviren: Fırat Başbuğ

 

Notlar:


[1] Bennett J.C. The Anglosphere: Why the English-speaking Nations Will Lead. – N.Y.: Rowman & Litttlefield, 2004. – P. 129.

[2][2] Sm., naprimer: Mir obsuzhdaet budushee Interneta // Sait informacionnoi sluzhby BBC, http://news.bbc.co.uk/hi/russian/sci/tech/newsid_6098000/6098496.stm.

[3] De La Coste P. La gouvernance internationale de l’Internet // Politique etrangere. 2006. № 3. – P. 515.

[4] Mozolino, O.V., SŞA i Mejdunarodnoye Soobşetsvo: Borba za Uprevleniye İnternetom//SŞA i Kanada: Ekonomika, Politika, Kultura, 2006, № 4, S. 111-119.

[5] Benhamou B., Sorbier L. Souverainete et reseaux numeriques // Politique etrangere. 2006. № 3. P. 519-530.

[6] World Factbook – 2008 // Central Intelligence Agency,15 April 2008, http://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook.index.ihtm.

[7]Slater D. Geopolitics and the Post-colonial: Rethinking North-South Relations. – N.Y.: Blachwell Publishing, 2004. – P. 4. 

[8] İgnasiyo, R. Geopolitika haosa.- M. TEIS, 2001, -S.119.

[9] Tam je. S:119.

[10] Tam je. S:115.

[11] S.M. Vallerstayn İ. Analiz Mirovıh Sistem i Situatsiya v Sovromennom Mire.-SPB: İzdateltsvo “Universitetskaya Kniga” 2001- 416 s.

[12] İgnasiyo, R. Ukaz. Soç.-S.114.

[13] Turonok S.G. Informacionno-kommunikativnaya revolyuciya i novyi spektr voenno-politicheskih konfliktov // Politicheskie issledovaniya. 2003. № 1.

[14] Makkinder H. Dzh. Geograficheskaya os’ istorii // Politicheskie issledovaniya. 1995. № 4.

[15] Kastels M.,  İnformatsionannaya Epoha: Ekonomika, obşestvo i Kultura / per. S. Angl. Pod Nauç.Red: O.İ Şkaratana . – MGU VŞE, 2000, s.331. 

[16] Newman N. Net Loss: Internet Prophets, Private Profits, and the Costs to Community. – N.Y.: Penn State Press, 2002. – P. 92.

[17] Sm. Podrobnee: Kolosov V.A., Rossiyskaya Geopolitika: Traditsionnie Kontseptsii i Sovremennıe Vızovı// Obşestvennıe Nauki i Sovremennost. 1996. № 3. S. 86-94.

[18] Mitrafonov, A. Şagi Novoy Geopolitiki. – M: Russkiy Vestnik. 1997.

 

İLYA BIKOV Kimdir?

1974 yılında Rusya’nın Pechora şehrinde doğmuştur. 1993-1988 yılları arasında Petersburg Devlet Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde lisans öğrenimini tamamlamıştır. 1999-2002 yılları arasında yine aynı üniversitede Yüksek Lisans öğrenimini bitirmiş, 2005 yılında doktorasını ve tezini tamamlayarak Siyaset Bilimi Doktoru olmuştur. Halen aynı üniversitede Halkla İlişkiler Bölümü başkanı ve Siyaset Bilimi Doçenti olarak görev yapmaktadır.