“Bu makalede Osmanlı İmparatorluğu’nda basının ortaya çıkmasından önce kamusal alanın dinamikleri bulunmaya çalışılmıştır. Çalışmanın ana tezi, Osmanlı İmparatorluğu’nda basının ortaya çıkmasından önce bile, on altıncı yüzyılın ortasında oluşan kahvehaneler ile bu mekânlarda üretilen estetik-duygusal ifade şekilleri etrafından açıklanabilecek kamusal alanın dinamiklerinin var olduğudur. Oysa Batıda kamusal alan tartışmaları Batı merkezli yapılır ve Batı dışındaki toplumlarda kamusal alanın yokluğu baştan kabul edilir. Batının kendi içindeki tartışmalarda gerek Habermas ve onun kamusal alan anlayışını paylaşanlar ve bu anlayışa karşı çıkanlar arasındaki tartışmalar hep Batı merkezli geçer. Rasyonel-eleştirel ve estetik-duygusal ifadeler ana eksenli bu tartışmalar Batı ile Batı dışı toplumlar arasında değil, Batı’nın kendi toplum yapılanması içinde yer alan toplum kesimleri bağlamında yapılır. Bu çalışma, Osmanlı İmparatorluğu’nda basının oluşmasından önce bile kamusal alanın dinamiklerinin var olduğunu kanıtlarıyla göstererek Batı merkezli tartışmaların dışında bir anlayışı benimsemektedir…”
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Öztürk’ün daha önce “İletişim” dergisinin 21. sayısında yayınlanan bu önemli makalesini ilginize sunuyoruz. Makalenin tam metnine aşağıdaki başlığın üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz: