“Demokratik toplumlarda siyasi parti ya da adaylar çeşitli yöntemler kullanmak suretiyle insanları etkilemeye ve kendilerine oy vermeleri konusunda ikna etmeye çalışırlar. Bu stratejilerden birisi de hiç şüphesiz negatif siyasal reklamlardır. Negatif siyasal reklamcılık, rakip adayın kişisel özelliklerine, ortaya attığı ve savunduğu düşüncelere veya üyesi olduğu partilere yönelik saldırıları içeren reklamlar olarak ön plana çıkmaktadır. Bu tür reklamlar vasıtasıyla rakip parti ya da adayın yeterliliği ve gücü sorgulanırken; seçmen nezdinde onlara ilişkin bir şüphe yaratılmak istenmektedir. İşte bir siyasal kampanya stratejisi olarak negatif siyasal reklamcılığın konu edildiği bu çalışmada, 1995, 1999 ve 2002 Genel Seçimleri’nde Türkiye’deki siyasi partilerin negatif siyasal reklamları kullanma sıklıkları, hangi tür negatif reklamlara daha çok önem verdikleri ve bu tür reklamlarda ön plana çıkarılan konuların neler olduğu tartışılmıştır. İçerik çözümlemesi bulgularına göre; negatif siyasal reklam kullanımı bakımından seçim dönemleri ve partiler arasında anlamlı bir farklılaşma bulunmaktadır. Analiz edilen üç seçim dönemi içerisinde negatif siyasal reklamların en çok kullanıldığı dönem 24 Aralık 1995 Genel Seçimleri’dir. 1995 Seçimleri’nde ANAP, CHP, DYP ve RP; 1999 Seçimleri’nde CHP, DYP ve FP; 2002 Seçimleri”nde ise ANAP, CHP, DYP ve MHP siyasal kampanya çalışmalarında negatif reklamlara yer veren partiler olmuştur…”

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şükrü Balcı’nın daha önce Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi’nde (2007/17) yayınlanan makalesinin tam metnine aşağıdaki başlığın üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz:

TÜRKİYE’DE NEGATİF SİYASAL REKLAMLAR: 1995, 1999 VE 2002 GENEL
SEÇİMLERİ ÜZERİNE BİR ANALİZ