“Temsil, özellikle egemenlik kavramı ile olan yakın ilişkisinden dolayı kamu hukuku ve siyaset bilimi literatürünün tartışmalı konularındandır. 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 80. maddesinde “Milletin temsili” kenar başlığıyla “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler” hükmü yer almaktadır. Bu hükümden iki temel ilke karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan ilki, milletvekillerinin bir bütün olarak milleti temsil etmeleri (milletin temsili ilkesi), diğeri de emredici vekalet yasağıdır. Her iki ilke de temsili demokrasinin bir sonucudur ve temsilcilerin  (milletvekillerinin) hukuki statüsüne ilişkin olarak önemli sonuçları bulunmaktadır. Diğer taraftan, demokratik egemenlik anlayışı siyasal temsil bakımından köklü bir dönüşümü ifade etmektedir. Yine, modern demokratik devlet ulus devlet temelinde yükselmiştir. Milletin temsili, bu anlayışların bir sonucudur. Bir başka önemli husus, temsilin, seçim müessesesi ile olan yakın ilişkisidir. Nitekim, temsilciler seçimlerle belirlendiğinden, seçim sistemleri milletin temsili ilkesini şekillendirmede belirleyici bir role sahiptir…”

Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Tevfik Gülsoy’un makalesinin tam metni için lütfen başlığın üzerine tıklayınız:

MİLLETİN TEMSİLİ