TASAM Siyasal İletişim Enstitüsü Direktörü Yrd. Doç. Dr. Abdullah Özkan, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak anayasa referandumunda seçmenlerin oyunu etkileyen unsurları gazeteci Hatice Yaşar’a anlattı. Yaşar’ın sorularına Özkan şu yanıtları verdi:
* Referandumlarda, seçimlerde halkın oyunu neler etkiler? Konuya dair yapılmış araştırmalar var mı, en çok etkili olan faktörlerin yüzdeleri biliniyor mu?
-Türkiye’de seçmen davranışları üzerine yapılmış araştırmaların sayısı ne yazık ki çok az… Türk siyasetinde en az bilinen konuların başında seçmen davranışı gelir. Siyasi partiler “kimden” oy istediklerini pek bilmezler, tıpkı “kime ne anlatmaları gerektiğini” bilmedikleri gibi…
Ama elimizdeki sınırlı araştırmaların ve sahada yapılan çalışmaların gösterdiği sonuçlara göre; Türk seçmeni “ekonomik temelli” oy kullanmaktadır. Yani Türk seçmeninin oy kullanırken birinci önceliği kendi ekonomik çıkarıdır. Bu oranın yüzde 80’lere kadar çıktığı tahmin edilmektedir. Seçmenler siyasal iktidarın son bir yılındaki ekonomik performansına bakarak oyunun rengini belirlemektedir. Bu nedenle ülkemizde “seçim ekonomileri” sıklıkla gündeme gelmektedir.
Ayrıca Türk seçmeni geleceğe yönelik perspektif ortaya koyan, umut vaad eden, iddia sahibi partilere daha fazla yönelmektedir. Referandumların ise genellikle konusu, seçmenlerin davranışlarının belirlenmesinde etkin olmaktadır. Çoğunlukla hükümetin taraf olduğu, arkasında durduğu, seçmene iyi anlattığı konular, referandumlarda halk tarafından kabul görmektedir. Ülkenin demokratikleşmesi, özgürlüklerin genişletilmesi, insan haklarının tesis edilmesi gibi toplumun genelini ilgilendiren konulardaki referandumlar büyük oranda olumlu sonuçlanmaktadır.
* Geçmiş referandumlarda farklı renkler, “evet-hayır” için kullanılmıştı. Renklerin seçmen tercihinde sizce etkisi var mı?
– Referandumlarda kullanılan pusula renklerinin seçmen tercihini etkilediğini düşünmüyorum. Bu konuda yapılmış bilimsel bir çalışma da bilmiyorum. Ama seçim kampanyalarında kullanılan renklerin anlamı ve etkisi vardır. Özellikle kararsız seçmenlerin ikna edilmesinde siyasal pazarlamacılar renklerin etkisinden yararlanmaktadır.
*Ülkemizdeki Referandum tarihine bakıldığında genelde “hayır”ın pek kazanmadığı görülüyor. (Sadece bir referandumda sonuç hayır çıkmış). “Hayır” sözcüğü olumsuzluk çağrıştırdığı için mi seçmen oy vermiyor acaba? Bunun bir açıklaması var mı?
– Referandumları içerikleri/konuları ile birlikte değerlendirmek gerekir. Türkiye’de referandumlar genellikle demokratik haklar ve özgürlükler konularında yapılmıştır. Bu talepler toplumun genel talepleri ve özlemleri olduğu için de büyük oranda seçmen tarafından da kabul görmüştür.
*Sloganlar referandum kampanyasında ne kadar etkili oluyor ve sloganların etkinliği neye bağlı?
– Siyasal İletişim uygulamalarında mesajın hedef kitleye en doğru araçlarla ve en sağlıklı şekilde ulaştırılması başarı için esastır. Seçmenin ikna edilmesi ana amaçtır; Bunun için kalıcı/vurucu ve sarsıcı sloganların belirlenmesi amaca yardımcı olacak unsurlardır. Türk seçmeni uzun metinlerden, sayfalar dolusu açıklamalardan hoşlanmaz, zaten okumaz da…
Kim derdini az ve öz sözcüklerle anlatırsa, seçmenin kalbini kazanmayı başarırsa, gönlünü okşarsa, aklına hitap ederse, oyu da o alır…
*Peki, lider faktörü seçmenler üzerinde ne kadar etkili?
– Türk seçmeni lider odaklıdır. Partinin programını okumaz, ekonomide, dış politikada, sosyal alanlarda ne diyor diye bakmaz. Hatta çoğu zaman “bu işi kimlerle yapacaklar” diye de sormaz… Bu işin başında “kim var?” diye bakar…
Türk seçmeni siyasi partilerin başındaki genel başkanlardan çok etkilenir; genel başkanın kişisel başarısını, partinin başarı hanesine yazar. Oy verdiği partinin lideriyle “duygusal bir bağ” kurar. Bu nedenle ülkemizde seçimleri partiler değil, liderler kazanır.
Önümüzdeki referandum sürecinde de siyaset arenasında liderlerin yarışına tanık olacağız. Lider karizmaları, söylemleri ve eylemleri, seçmenin oyunun rengini belirlemesinde çok etkili olacak.