Yrd. Doç. Dr. Hızır Murat Köse
İslam siyaset düşüncesinin günümüzde anlaşılabilmesi her şeyden önce siyasî tecrübe ve literatür ile sahih ve sağlıklı bir irtibatın kurulmasını gerekli kılmaktadır. Tarihî ve disipliner yanılsama içindeki oryantalist çalışmalar bu birikimi anlama hususunda sadece önümüze ciddi engeller çıkarmakla kalmamakta, ayrıca eksik ve yanlış anlaşılmalara da neden olmaktadırlar. Tarihî yanılsama içinde olan yaklaşımlar, Avrupa’da yaşanmış hususî bir tecrübeyi genelleştirerek İslam siyaset düşüncesine yaklaştıkları için bu düşüncenin genel karakteristiğini kaybetmeden zaman içindeki değişime cevap verebilme imkânı sağlayan ve en önemli özelliklerinden birisini oluşturan kat‘iyyât-zanniyyât ayrımını fark etmekte zorlanmaktadırlar.
Diğer taraftan, disipliner yanılsamanın önümüze çıkardığı en büyük engel bu yanılsamaya düşen araştırmacıların sosyal bilimlerin kendine has mantık ve ayrışması ile İslam siyaset düşüncesini ele almalarından dolayı ilgili metinleri incelerken seçici davranmaları ve bunun sonucunda bu metinlerin resmettikleri çerçeveyle örtüşmesi mümkün olmayan yanlış çıkarımlarda bulunmalarıdır. Bu engeller dikkate alınarak, İslam siyaset düşüncesi Avrupa’da yaşanmış tecrübeden bağımsız, kendi iç mantığı ve bütünlüğü içerisinde incelenmeden, tarihî süreçte ortaya çıkmış bulunan birikim ile sahih bir ilişki kurulması çok zor görünmektedir. Böylesine bir sahih ilişkinin kurulması her şeyden önce İslam siyaset düşüncesi klasiklerinin yeniden okunmasını gerekli kılmaktadır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, İslam tarihinde ortaya çıkan bütün bu siyasî tecrübe ve düşüncelerin burada tartışılan yanılsamalar aşılarak nasıl anlaşılabileceği sorusu yanında, bu birikimin günümüz için ne anlam ifade ettiği hususu araştırılmayı bekleyen bir mesele olarak önümüzde durmaktadır…
İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hızır Murat Köse’nin Divan Dergisi’nde (Cilt: 14, Sayı: 27) yayınlanan makalesinin tam metnini okumak için lütfen aşağıdaki başlığın üzerine tıklayınız:
İslam Siyaset Düşüncesini Yeniden Okumak: Eleştirel Bir Giriş